11 Aralık 2012 Salı

Kelebekler, deniz kızı ve ben...

Zaman ne kadar hızlısın, sana yetişemiyorum! Olmuş yine iki aydan fazla, blog 'a ugramayalı. Bu arada  neler mi oldu? Zeynep için kelebekler kondurduk, Deniz için deniz kızı çıkardık okyanustan, ben de Roma 'ya gidip dondurma yedim geldim.

Önce Zeynep 'in kelebeklerine bakalım nerelere konmuşlar :) Sinem 'in biricik kızı Zeynep 'in doğum gününde ona sürpriz bir Winx pastası yapmaya karar verdik. Sonradan öğrendim ki kelebek onlar için çok özel bir simgeymiş. Ben de özellikle Zeynep 'in kalbine konacak bir sürü kelebek olan bir pasta yapmak istedim. Ortaya fotoğraftaki pasta çıktı :) 





Pastanın Zeynep 'te yarattığı etkiye şahit olamadım ama kelebekleri gördüğünde kalbinin kanatlandığını Sinem anlattı. Hatta "Anne tam hayal ettiğim gibi!" diye çığlık attığı da gelen rivayetler arasında :) İyi ki doğdun Zeynep :)


Gelelim Deniz için okyanustan çıkardığımız deniz kızına :) Her zaman çocuklara şeker hamurlu temalı pasta yapacak değiliz ya, bazen bizim içimizdeki çocuklara da hitap etmek gerekir :) 

Canım arkadaşım Serap 'ın aklına, bir öğlen yemek yerken Deniz 'in yaklaşan doğum günü geldi ve benden pasta yapmamı istedi. Buraya kadar her şey planlı giderken sabah aldığım bir mail ile birden ayıldım : Deniz 'in doğum günü Cumartesi günüydü, pastayı Cuma gününe hazırlayacaktık ve günlerden Perşembe idi! Bu arada Cuma gününe başka bir pasta olduğundan nasıl yaparız diye düşünürken melekler sesimizi duymuş olacaklar  ki diğer pastanın Cumartesi gününe teslim edilmesi istendi. Biz de rahat bir nefes alarak deniz kızına odaklanabildik :) Böyle bir hengame içerisinde ortaya fotoğraftaki pasta çıktı :)





Tabi Deniz 'in haberi yokken hazırladığım pasta üzerinde mumlarla ofisin ortasına gelince, yüz ifadesini görmeliydiniz :) Biraz şaşkınlık çokça mutlulukla dileklerini dileyerek mumları üfledi :) Tüm dileklerin gerçek olsun Deniz 'ciğim :)


Ve ben :) Koşturmacanın arasında kısa bir Roma seyahati yaptım, onu da bir sonraki yazımda anlatacağım. Şimdi de yılbaşı geliyor, yaniiii çam ağacı süsleme ve kurabiye zamanı :) Yeni lezzetlerde buluşmak üzere...


23 Eylül 2012 Pazar

Çınar 'ın Pastası

Merhaba :)


Son buluşmamızdan beri ne kadar zaman geçmiş hızlıca, anlamamışım :) Zaman hızla akarken ben de boş durmadım. Öncelikle geçen yazımda bahsettiğim Mavi Melek Pasta Evi için Facebook üzerinden bir sayfa açtım (sayfaya www.facebook.com/mavimelekpastaevi adresinden ulaşabilirsiniz). Arkadaşlarımdan daha ilk günden çok güzel övgüler aldım ama en önemlisi benim için çok özel olan bir arkadaşım yine bana özel bir logo tasarladı. Tek kelimeyle muhteşem oldu ayrıca çok ta uğurlu geldi, siparişlerde artış oldu :)

İşte bu siparişlerden birisi de çok sevgili Ebru 'nun sevgi dolu oğlu Çınar için yaptığımız doğum günü pastasıydı. Aslında pastanın dış tasarımı tamamen Çınar 'a ait. Parti için hazırladığı davetiyenin üzerine düşündüğü pastayı bize de gösterdi, biz de ona küçük bir sürpriz yaptık. Davetiyenin iç kısmında daha üç yaşındayken çizdiği tavus kuşunun benzerini şeker hamurundan hazırladık, pastanın üzerine kondurduk :) Normalde pastalarımı kendim yapıyorum ama bu pastayı benim gibi pasta chef 'i olan en yakın arkadaşım Nihan ile yaptık, yaparken de çok eğlendik :) Asıl eğlenceli kısım, pastayı gördüğünde Çınar 'ın yüzündeki ifadeydi. Bütün yorgunluğumuza değdi.

Şimdi yeni siparişleri hazırlama zamanı :) Çınar 'cığım yeni yaşın sana her ne istiyorsan ondan bol bol getirsin; Ebru 'cuğum siparişini bize verdiğin için teşekkürler; Nihan 'cığım sihirli parmaklarınla pastaya sevgini kattın, iyi ki varsın :)


Yeni pastalarda görüşmek üzere...




4 Eylül 2012 Salı

Pastacı oldum ben :)


Herkese merhaba :)


Kendimle ilgili pek bilgi vermemiştim ama artık bir iş kadını olduğuma göre sanırım başarı hikayemin başlangıcını paylaşabilirim. Ben aslında on yıllık veri analistliği geçmişi olan bir kariyer kadınıyken birden bire içimdeki pasta aşkını canlandırmaya karar verdim. Mutfak Sanatları Akademisi bu konuda bana son derece yardımcı oldu, tam dört ay askeri okul disiplininde aldığım teorik eğitimden sonra dört ay da staj adı altında commis chef olarak çalıştım Alain Artisan Boulanger 'de - pastacılığın Fransa kökenli olduğunu düşünürsek çok şanslı bir başlangıç yaptığımı söyleyebilirim. Öğrencilik bitip diplomamı aldıktan sonra başka bir yerde çalışmak yerine kendi işimi yapmaya karar verdim. İşte Mavi Melek Pasta Evi böyle doğdu :) Okulda edindiğim teknik donanım ve Alain 'deki chef 'im Beril 'in bana kazandırdığı pratik bilgilerle artık pastaları kendi müşterilerime yani dostlarıma ve arkadaşlarıma yapıyorum. Kendi mutfağımda yapmanın verdiği huzur, pastanın konseptine göre açtığım müzik, biraz el lezzeti ve biraz da sevgi katınca ortaya çok leziz sihirli pastalar, cookie 'ler, çikolatalar, truff 'lar çıkıyor. Dostlarım için yaptığım bir kaç tane pastayı sizlerle paylaşıyorum ve sizlerin de başarı hikayemin başlangıcında bana destek vereceğinizi biliyorum :) Özel bir pasta istediğinizde hayalinizdeki pastayı anlatan -hatta görseli varsa onu da ekleyebilirsiniz- bir maille en az bir hafta önceden bana ulaşmanız yeterli!


Pastayı kim sevmez, hele sevgi dolu sihirli mutluluk pastalarını :) Sevgiyle kalın :)


Bademli Cookie

Coco Dome - Hindistan cevizi sevenlere

Beyaz Çikolatalı Cheese Cake - Şeftali ile Tatlandırılmış

Croissant ve Croissant Pain Au Chocolat 

Tarçınlı Cookie

25 Nisan 2012 Çarşamba

Hayat Güzeldir, hem de çok!

Bir süredir hayatımda aldığım radikal kararlara bugün bir yenisini daha ekledim ve kendime blogspot yarattım. Genelde kendimde tutmayı sevdiğim yazılarımı paylaşmak : neden olmasın! Merhaba derken benim için çok anlamlı olan bir alıntı yazıyı paylaşmak istedim. Her nefesimizde çok daha mutlu olmamız dileğiyle, sevgiyle...


Hayatın çok güzel olduğunun anlaşıldığı anlar

ne güzeldir,
dört gözle beklediğin bir haberin gelmesi,
ağrının dinmesi,
yıllar sonra bir gün biryerde çocukluğunda annenin senin için yaptığı kurabiyelere rastlamak,
yağmurdan sonra açan güneş,
buz gibi sokaktan sıcacık eve girmek,
yorgunluktan bitmişken yatağa uzanmak,
tuttuğun takımın ezeli rakibini yenmesi,
kızgın kumlarda uzun uzun yattıktan sonra bedeni denizin serinliğine bırakmak,
sabahları kızarmış ekmek kokusu ile uyanmak,
bir doktor muayenehanesinin kapısından şüpheleri dağıtmış olarak sevinçle çıkmak,
bir bahçenin önünden geçerken duyduğun hanımeli kokusu,
sabah uyanıp o günün tatil olduğunu hatırlamak,
artık bitti derken seni arayıvermesi,
yaşlı ana babanın hala çaldığınız kapının arkasında yada hattın öbür ucunda olması,
fırından yeni çıkmış ekmeğin köşesi,
bir köşede birbirine sarılmış uyuyan kedi yavruları,
evinden pişmekte olan yemek kokusunun yayılması,
soğuktan titrerken eline tutuşturulan bir bardak çay,
meteliksiz bir günde çoktandır giymediğin ceketin cebinden para çıkması,
uzun sıcak bir çınaraltı,
sabahtan beri ayağını vuran ayakkabıları çıkardığın an,
sudan bir sebeple küstüğün arkadaşınla barışmak,
yıkanmış ütülenmiş mis gibi kokan yatak takımlarının koynunda uyumak,
bir sandalın kenarına oturarak bacaklarını denize sallandırmak,
en sevdiğin yemeğin ilk lokmasını ağzına aldığın an,

en önemlisi nefes almak

konuşmak
duymak
yürümek
görmek
anlamak
ne güzeldir arkadaşlarından, sevdiklerinden,
sevgiliden alacağın sıcacık bir merhaba....